11 Şubat 2013 Pazartesi

bir liste



1. siktir git
2. defol
3. bas git
4. git başımdan
5. çek git
6. çek arabanı
7. al voltanı
8. git burdan
9. yaylan
10. uza
11.kaybol
12. hadi baybay
13. güle güle

ben bu kadar bulabildim.
(siktir git ve güle güle serdardan...)



ananı al da git ve oğlum bak git'i listeye dahil etmiyorum. 'aklıma geldi ama' niyetine burada dursun. literatürde ne kadar kalıcı olacaklarına bakabilsek.

5 Şubat 2013 Salı

trivia

aslında aynen araklıyorum. ekşi sözlükten beğendiğim başlığı kopyalıycam, ve de yapıştırıcam.

ondan önce, trivia: az kullanılan bilgi, tırı vırı bilgi demek. yine de artık şu kelimeye daha sabit bir türkçe karşılık bulunamadı sanki.
lüzumsuz bilgi? yine ekşi sözlükte birisi 'hurda teferruat' önermiş. kendisini direk yerim.

işte ekşi sözlükten sevdiğimiz entry:

'latince'de kullanmak, yararlanmak, ziyaret etmek, kullanarak aşındırmak gibi anlamlara gelen "terere" eyleminden türetilmiş bir ismin çoğulu olup, adı üstünde, sıkça ve herkesçe kullanılan ve bu yüzden çaba gösterilerek öğrenilmesi gereğini kaybetmiş bilgiler anlamını taşır aslında. ayrıca ilginç bir eşanlamlılık sonucu "üç yol" anlamına gelen trivia, romaya giden gerçekten hızlı ulaşıma uygun şekilde kaplanmış ilk yolların üç tane oluşu nedeniyle bir süre sonra roma'daki tüm geniş ve çokça kullanılan önemli yolları betimler hale gelmiştir. o yollar da üzerinde yürünmekten aşınıp gerçek anlamıyla trivia hale gelmişlerdir zamanla.'

superjesus isimli kullanıcıya teşekkür bize bizatihi bu hurda teferruatı kakaladığı için:)



ben de trivia kelimesini birçokları gibi imdb.com'dan, film hakkında ıvır zıvır bilgilerin bulunduğu başlıktan öğrendim. alıntılar ve trivia  çok keyifliydi. ama işte zamanı berbat yöneten biri olarak imdb den de feci şekilde uzaklaştım. tahminimden de uzağa düşmüş olsam gerek, ekşi sözlükteki bir yorum beni feci üzdü. kaçırmışım. bazı filmlerde, forum kısmında "100 things i've learned from .... (filmin adı) " diye bir başlık oluyormuş ve çok keyifliymiş. tamam, trivia ile çok ilgili değil ama bir tür geek trollemesi (aman allahım, trolü sonunda cümle içinde kullandım) olarak çok şenlikli olabilir gördüğüm kadarıyla...



tüm bunların benimle alakası nedir. şudur. ben tırıvırı bilgi seviyorum. onun peşine düşmeyi, borges'in tarif ettiği gibi hep tek bir yöne dönerek mümkünse bir labirenti en uzun ama en her bir köşesine girilmiş şekilde terk etmeyi seviyorum. ama bu iş zor. zaman alıyor. bir başlık ve onunla ilgili şeyleri ilgili ilgisiz derlemenin keyfi ile o ilgili ilgisiz bilgiyi gezip okumak da başka bir şey olsa gerek üstelik.

kelimeler kifayetsiz'e yazarken, ya da kurcalamaca'ya, tutuyorum kendimi, saçaklarımı daha da saçaklandırmamak için.

ama tam da bugün saptadım ki bazı durumlarda bu mümkün olmuyor.

işte saptama:

eğer kurcaladığım kitabın yazarı, fiziksel bir şekilde dışlanmışsa, ya da herhangi bir sebeple azınlıksa işler zorlaşıyor, çünkü (sanırım) sosyal ilişkisi az olan yazar kendini okumaya, araştırmaya, dinlemeye, izlemeye veriyor. böyle olunca da duygusal bağlarla bir de bunları bağlıyor, ilişkilendiriyor ve tarif edebilmek için yazarken bir şeyleri, bunları kullanıyor. işte ben de ne demiş adam diye bunları kovalayıp dururken canım çıkıyor. 


hepsi bu.