1 Aralık 2012 Cumartesi

argo

ben doksanlarda gençtim en çok. bukowski, boris vian, jack kerouac, ingvar anbjörnsen, ve bilimum hırt, it, marjinal, uçuk, kaçık, sokaktan gelme şeyi okuduğum o zamanlarda, mesela düzüşmek derdik, ya da ne bileyim, başka bir sürü sokaktan terim, argo, severek beğenerek kullanırdık ve aradaki, gerçek sokakla, edebi sokak arasındaki farkı duymayı da sever, bi de üstüne ağzımıza ikisinin de eldiven gibi uyduğunu düşünür, çağımızda olmayı en çok argomuzla sezerdik.

büyümüş olmayı da öyle. hakan günday'ın "zargana"sını okudum, başka bir argo, başka bir sertlik, başka bir sokak.

keyif aldım, ama sahiplenemedim. işte o zaman, aha dedim. aha kızım, basbaya büyümüşün.